باب
ميراث موالي
الموالاة
28- Birinin Eliyle
Müslüman Olmuş Kişinin Terekesi
أخبرنا محمد
بن المثنى أبو
موسى العنزي
عن أبي بكر
الحنفي قال
ثنا يونس بن
أبي إسحاق عن
أبيه عن عبد
الله بن وهب
عن تميم يعني
الداري قال
سألت النبي
صلى الله عليه
وسلم عن الرجل
من المشركين
يسلم على يدي
رجل من
المسلمين قال هو
أولى الناس
بمحياه
وبمماته
[-: 6378 :-] Temim ed-Dari
bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e müslüman bir adamın
eliyle müslüman olan bir müşriki sorduğumda Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem): "Müslüman olmasına vesile olan kişi, ona hayatında ve ölümünde en
öncelikli kişidir" buyurdu.
Tuhfe: 2052
Diğer tahric: Hadisi
İbn Mace (2752), Tirmizi (2112) ve Ahmed, Müsned (16944) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا محمد
بن عبد الله
بن عبيد بن
عقيل البصري
قال ثنا جدي
قال ثنا يونس
بن أبي إسحاق
قال حدثني عبد
العزيز بن عمر
بن عبد العزيز
عن عبد الله
بن موهب سمعته
يحدث عمر بن
عبد العزيز قال
قال تميم
الداري سألت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قلت
أرأيت الرجل
من أهل الكفر
يسلم على يدي
رجل من أهل
الإسلام كيف
القضاء فيه
قال هو أولى
الناس بمحياة
وبمماته قال
أبو عبد
الرحمن وهذا
أولى بالصواب
من الذي قبله
[-: 6379 :-] Temim ed-Dari
bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e: "Küfür ehlinden
(kafirlerden) bir adamın, müslüman ehlinden bir adamın elinde müslüman olması
durumunda nasıl hüküm verilir?" diye sorduğumda: "Müslüman olmasına
vesile olan kişi, ona hayatında ve ölümünde en öncelikli kişidir" buyurdu.
Nesai, bu hadisin
öncekinden daha doğru olduğunu söyledi.
Tuhfe: 5052
أخبرنا عمرو
بن علي أبو
حفص قال ثنا
عبد الله بن
داود عن عبد
العزيز بن عمر
بن عبد العزيز
عن عبد الله
بن موهب عن تميم
الداري قال
سألت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم عن
الرجل من
المشركين
يسلم على يدي
الرجل من
المسلمين قال
هو أولى الناس
به حياته وموته
[-: 6380 :-] Temim ed-Dari
bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e müslüman bir adamın
eliyle müslüman olan bir müşriği sorduğumda Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem): "Müslüman olmasına vesile olan kişi, ona hayatında ve ölümünde en
öncelikli kişidir" buyurdu.
Tuhfe: 2052
بيع
الولاء
29- Velayet Hakkının
Satılması
أخبرنا محمد
بن عبد الملك
بن أبي
الشوارب القرشي
البصري قال
ثنا يزيد وهو
بن زريع قال
ثنا شعبة قال
ثنا عبد الله
بن دينار قال
سمعت بن عمر
يقول نهى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم عن
بيع الولاء
وعن هبته
[-: 6381 :-] ibn Ömer, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in velayet hakkının satılmasını ve hibe
edilmesini yasak ettiğini söyledi.
Tuhfe: 7189
أخبرنا علي
بن حجر بن
إياس المروزي
عن إسماعيل
يعني بن جعفر
عن عبد الله
بن دينار عن
بن عمر قال نهى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم عن بيع
الولاء وعن
هبته
[-: 6382 :-] ibn Ömer, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in, velayet hakkının satılmasını ve hibe edilmesini
yasak ettiğini söyledi.
Tuhfe: 7132
6208. hadiste tahrici
yapıldı.
هبة
الولاء
30- Velayet Hakkının
Hibe Edilmesi
أخبرنا علي
بن سعيد بن
مسروق الكوفي
عن عبد الرحمن
بن سليمان عن
عبيد الله بن
عمرو وسفيان الثوري
عن عبد الله
بن دينار عن
عبد الله بن
عمر قال نهى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم عن بيع
الولاء وعن
هبته
[-: 6383 :-] Abdullah b. Ömer,
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in velayetin satılmasını ve hibe
edilmesini yasak ettiğini söyledi.
Tuhfe: 7150
6208. hadiste tahrici
yapıldı.
الأخوة
والحلف
31- Kardeşlik ve
Ahitleşme
أخبرنا
هارون بن عبد
الله الحمال
قال ثنا أبو أسامة
واسمه حماد بن
أسامة قال
حدثني إدريس بن
يزيد قال ثنا
طلحة بن مصرف
عن سعيد بن
جبير عن بن
عباس في قوله
تعالى والذين
عاقدت أيمانكم
فآتوهم
نصيبهم قال
كان المهاجرون
حين قدموا
المدينة تورث
الأنصار دون رحمة
الأخوة التي
آخى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم بينهم
فلما نزلت {
ولكل جعلنا
موالي مما ترك
الوالدان
والأقربون }
قال نسختها
والذين عاقدت
أيمانكم
فآتوهم
نصيبهم من
النصر والنصيحة
والرفادة
ويوصى له وقد
ذهب الميراث
[-: 6384 :-] ibn Abbas, ", ..
Yeminlerinizin bağladığı kimselere de paylarını verin ... " (Nisa 33)
ayeti hakkında der ki: "Muhacirler Medine'ye geldiklerinde Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in onlar arasında kardeşlik bağı kurduğu için
akraba olmadıkları halde Ensar, Muhacirler'le mirası paylaşırlardı" dedi.
"(Erkek ve kadınlardan) her biri için ana, baba ve akrabanın bıraktığından
(hisselerini alacak olan) varisler kıldık ... " (Nisa 33) ayeti indiğinde
önceki ayet nesh oldu. " ... Yeminlerinizin bağladığı kimselere de
paylarını verin ... " (Nisa 33) ayetinden kastedilen, yeminlerin bağladığı
kimselere verilmesi emredilen hisseden maksat yardım, nasihat ve onlara yapılacak
vasiyettir. Ayette kastedilen miras bu şekilde yürürlükten kalktı,
11037. hadiste tekrar
gelecektir. - Tuhfe: 5523
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (2292, 4580, 6747) ve Ebu Davud (2921, 2922, 2923) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا عبد
الرحمن بن
محمد بن سلام
الطرسوسي قال
ثنا إسحاق
الأزدي عن
زكريا بن أبي
زائدة عن سعد
بن إبراهيم عن
نافغ بن حبير
بن مطعم عن أبيه
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم قال لا حلف
في الإسلام
وأيما حلف كان
في الجاهلية
فإن الإسلام
لم يزيده إلا
شدة
[-: 6385 :-] Cubeyr b. Mut'im,
babasından, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in :
"İslam'da ahitleşme
yoktur. Cahiliye zamanında olan her ahitleşmeyi, İslam ancak verilen ahde daha
çok sadık kalınmasını sağlamıştır'' buyurduğunu bildirir.
Tuhfe: 3202
Diğer tahric: Hadisi Müslim
(2530), Ebu Davud (5925), Ahmed, Müsned (16761) ve İbn Hibban (4371, 4372)
rivayet etmişlerdir